Günümüzde Hamlet
Songül Bingöl
Karanlık bir sahne, yan yana dik olarak yerleştirilmiş yedi tane kapkara tabut. Ölümün kara gölgesi daha oyun başlamadan üzerimize çöküyor. Tabutlar açık ve üzerinde ait oldukları karakterlerin isimleri ve niteliklerini belirten soyut kavramlar karalanmış. En baştaki tabutun üzerinde ütopya yazıyor, bu Hamlet’in tabutu. Horatio’da görev, Leartes de hırs, Gertrude’de şehvet, Claudius’da İhtiras, Polonius’da Ahlak, Ophelia’da ise itaat. Kemal Aydoğan’nın Shakespeare’in klasik eseri Hamlet’i çağdaşlaştırarak günümüze getirdiği bu yorumu, Moda Sahnesi’nde seyircilerle buluşuyor. Onur Ünsal’ın Hamlet’i yorumladığı bu oyunda; Esra Kızıldoğan, Kübra Kip, Murat Tüzün, Timur Acar, İnan Ulaş Torun, Çağlar Yalçınkaya, Hasan Demirtaş ve Alper Baytekin rol alıyor.
Kısaca oyunun konusuna değinmek gerekirse; Danimarka kralı Hamlet, kardeşi Claudius tarafından öldürülür. Daha sonra Claudius kraliçeyle evlenerek Danimarka’nın tahtına geçer. Kralın hayaleti de, prens Hamlet’e görünerek intikamının alınmasını ister. Gerçeği öğrenen Hamlet intikam planları yapar ve oyunun sonunda Leartes, Claudius, Gertrude ve Hamlet ölür. Danimarka’nın tahtına oturacak kimse kalmaz ve Norveç Prensi Fortinbras Danimarka’nın tahtına oturur. Merkezinde aşk, iktidar ilişkileri ve intikam arzusunun yer aldığı oyun, günümüzde de evrenselliğini koruyor. Fakat mübah olan, eseri alıp olduğu gibi sahnelemek değil, yeni bir yorumla, farklı bir bakış açısıyla onu yeniden ve yeniden hayata kazandırmak. Kemal Aydoğan da bunu yapmaya çalışmış. En başta dekorda ve kostümde klasik algıyı kırarak, kalıpları yok etmiş. Şaşalı kostümler yerine günümüzün kıyafet anlayışını benimsemiş. Kraliçe beyaz zarif bir elbise, kral ve Polonius sıradan takım elbise, Hamlet ise beyaz t-shirt ve siyah eşofman altı giyinmiş. Diğer karakterler için de yine sıradan, gündelik kıyafetler tasarlanmış. Oyunun dekoru da başta bahsettiğim gibi sadece yedi tane tabuttan oluşuyor. Tabutların içinde de karakterlere ait aksesuarlar yer alıyor. Oyunun metninde de değişiklikler yapılmış, kimi sahneler oyundan çıkartılırken günümüze ait güncel politik göndermeler de metne eklenmiş. Hamlet, “to be or not to be, -mek -mak mı yoksa -memak mı?” diye başlayan tiradının içinde; Diktatörün baskısına, adaletin gecikmesine…” diyerek, günümüzdeki politik duruma de gönderme yapar. Ayrıca Hamlet’in oyun boyunca tavrı, isyankar bir karşı duruş sergiler. İktidarın içinde yetişmiştir ama onun karşısında yer alır. Oyunun genel yapısına baktığımızda da iktidarın karşısındaki mücadele önem kazanır. Hamlet iktidara meydan okur, düsturunu kabul etmez, onlarla alay eder. Kendi canı pahasına girdiği savaşımda, iktidarı yok eder. Fakat sonrasında Fortinbras tarafından yeni bir iktidar kurulur, ama bu sahnelemede yer almaz. Oyun boyunca Fortinbras’dan sadece bir kere söz edilir, daha sonra adı geçmediği, bir bağlantı kurulmadığı ve bir amaca hizmet etmediği için de metinden ayrıksı durur. Klasik metnin sonunda Norveç prensi Fotinbras Danimarka kralı olurken, bu sahnelemenin sonunda bir haberci gelir ve "Majestelerinden haber var! Yeni başlayanlar için beyefendiliğin el kitabını getirdim” der. Sahnelemeye karakterlerin üzerinden bakacak olursak, tabutların üzerindeki yazıların somutlaştığını görebiliriz. Claudius’un ihtirası; kralı öldürüp, karısıyla evlenip tahta oturduğunda en had safhasına ulaşmıştır. Metaforik olarak da ihtirası sahnede görünür oluyor. Oyun boyunca Claudius’un büyük bir iştahla bir şeyler tükettiğini görüyoruz. Bir budu iştahla ısırıyor, şarap içiyor, sürekli bir şeyler tüketiyor. Kraliçenin şehvetini de Claudius’la olan sahnelerinde gözlemleyebiliyoruz. Polonius’un yanında hiç çekinden öpüşebiliyorlar. Cinsel arzuları Claudius’u tabuta tırmandırabiliyor. Polonius’un ahlak takıntısı ise, seyircinin gözüne sokarak kızına verdiği ‘Risale-i Ahlak Namus Adap’ kitabı ile ironi yaratıyor. İtaatkar Ophelia ise kendisine belirlenen alan (tabut) içerisine sıkışmış, Hamlet’e mektuplar yazıyor. Fakat yazdığını beğenmeyip her seferinde yeniden yazıyor. Görevin sembolü haline gelen Horatio da, Hamlet’in yanında ağırbaşlı bir dost olarak yer alıyor. Son olarak da sahnelemenin dil yapısına baktığımızda, şiirsel dilin doğallaştığını görüyoruz. Oyuncuların iç aksiyonları ve araya katılan güncel espriler, günümüzle bağlantı, şiirsel dili kırmış ve daha doğal bir yapıya bürünmesini sağlamıştır. |
Hamlet iktidara meydan okur, düsturunu kabul etmez, onlarla alay eder. Kendi canı pahasına girdiği savaşımda, iktidarı yok eder. Yazan: William Shakespeare Çeviren : Onur Ünsal – Emre Adıyaman Yöneten : Kemal Aydoğan Sahne Tasarımı : Bengi Günay Işık Tasarımı : İrfan Varlı Oyuncular Hamlet : Onur Ünsal Gertrude : Esra Kızıldoğan Ophelia : Kübra Kip Claudius : Murat Tüzün Polonius, Osric : Timur Acar Laertes, Guildenstern : İnan Ulaş Torun Horatio, Rosencrantz : Çağlar Yalçınkaya Hayalet, Oyuncu Kral : Hasan Demirtaş Oyuncu Kraliçe, Mezarcı : Alper Baytekin |
1 Şubat 2014